31 Aralık 2007 Pazartesi

NİCE YILLARA

Selam arkadaşlar herkesin yeni yılını kutluyorum sevdiklerinizle beraber nice yıllara ve yeni yılın herkese sağlık ,huzur,mutluluk ve en önemlisi sağlık getirmesi dileğiyle.....
Bu arada hepinizi çok özledim ve bir şey ekleyemememin nedeni evimdeki bilgisayarda ve bağlantıda sorun olması birde iş değişikliği yaptım ve bu iş yerim yoğun olduğundan dolayı nete fazla giremiyorum ondan dolayı blog dünyasından uzak kaldım bu durum beni çok üzüyor:(
Ama buarada boş durmuyorum yeni tariflerim ve size anlatacaklarım birikti tabiikii en kısa zaman da görüşmek ve yazışmak dileğiyle tekrardan MUTLU YILLARRRR.....

23 Kasım 2007 Cuma

İŞTE YENİ KİTAPLARIM

Eskiye nazaran daha az kitap okur oldum.Eskiden hemen hemen yeni çıkan bütün kitapları alır okurdum özellikle Pohalle Cello'nun kitaplarını.Şimdi ise sadece çok merak ettiğim kitapları okuyabiliyorum.Onlara bile zor vakit buluyorum desem yalan olmaz herhalde.Eeeee insan anne olunca bir çok şeyi erteliyor işte....



İşte en son aldığım iki kitabım

Emin Çölaşan benim en çok sevdiğim yazarlardan biridir.Bir ara hürriyet gazetesini sırf onun köşe yazılarını okumak için alırdım.Daha sonraları internetten takip etmeye başladım.İspattı olmayan hiç bir yazıyı köşesinde yazmayan,asla arkadan konuşmaya hakkikaten dürüst bir yazar bana göre...Bu kitabında isminden anlaşılacağı gibi gazeteden kavuluşunu anlatıyor.AKP ile beraber değişen hayatını anlatıyor.Kitabı alalı iki gün falan oldu ben kitabın son sayfalarına geldim bile.......









Rhonda Byme 'ye ait olan bu kitap kişisel gelişimle ilgili....
Bu kitabı almanın nedeni ise dikkatimi çeken tanıtım yazısıydı.
Yazıdaki şu cümle ilgimi çekti nedense;
'Sır tüm olmuşların,olanların ve olacakların cevabıdır.'

22 Kasım 2007 Perşembe

FİNCAN BÖREĞİ VE ŞEKİLLİ KANEPELER

Bu böreği ilk defa Melisamın doğum gününde yapmışdım.Güzel yorumlar aldığım için ve yapımıda kolay olduğu için sık sık yapmaya başladım.Gerçi biraz el oyalıyor ama olsun yapımı oldukça zevkli.Bu resim ilk yaptığım yani Melisamın doğum günüde çektiğim resim aşağıdaki ise geçenlerde yaptığımda çektiğim fotoğraf bakalım hangisini beğeneceksiniz:))






Gerçi bu fotoğrafta karanlık çıktı cep telefonu ile çektiğim için:(((


Malzemeler:


3 adet yufka

5 çorba kaşığı margarin

3 adet yumurta

1 orta boy soğan

300 gr kıyma

Yarım demet maydonoz

Tuz,karabiber,susam


Yapılışı:


Yufkaları üst üste koyarak dörde bölün.Toplam 12 parça yufka elde etmiş olmanız gerekiyor.

Bie kapta 4 çorba kaşığı erimiş margarini ve 2 adet yumurtayı çırpın.Soğanı ince ince doğrayıp 1 kaşık margarin ile kavurun.Üzerine kıymayı,karabibiberi ve tuzu ekleyin.Ocağın altını kapatıncada ince doğranmış maydonozları ilave edin.Kesilmiş yufkalardan bir parçayı kahve fincanının üste koyup ortasını çukurladırın ve içine yumurta ve margarin karışımından 1 kaşık koyun yufkanın dışarda kalan bir kısmını fincanın dibine doğru katlayıp bir kaşık kavurduğunuz kıymadan koyalım ve yufkanın diğer uçlarınada margarin ve yumurta karışımından koyalım ki iyice yapışsın açılmasın.Bu kısmı biraz el oyalıyor ama inanın değiyor yaptığınıza.Yağlanmış tepsiye fincanı ters kapatarak dizelim.Üzerlerine yumurta sarısını ve susamları koymayı unutmayalım.Susam koyunca görüntü daha güzel oluyor ben ilk yaptığımda susam koymamışdım.Farkı görüyorsunuz .....

Afiyet olsun....


İşte bunlarda değişik şekillerdeki kanepelerim:)))








Melisam en çokta ördekli olanları seviyor.
Melisamın iştahi olmadığı zamanlar bu kanepelerden yapıyorum tabii ona yaptığım kanepeler genelde peynirli,yoğurt veya meyveli oluyor.....

13 Kasım 2007 Salı

ATEŞLENME,İŞTAHSIZLIK VE HUYSUZLUK.....

Farkındayım uzun bir ara verdim ama inanın bu zaman zarfında benimde içim içimi yedi bloğuma bir şey ekleyemedim diye.Blog dünyasına katılalı yeni oldu sayılır ama bir şey ekleyemediğim zaman yada sizlerin bloglarını ziyaret edemediğim zaman kendimde eksiklik hissediyorum.Ne kadarda bağlanıyormuş insan meğersem farkında olmadan.
Neden bu kadar ara verdiğime gelince ;
Hani derler ya bir şey olduğu zaman herşey üst üste gelir diye aynen öle oldu işte bende de.İlk önce taşınma telaşı tam eve yerleşdim dedim Melisam ateşlendi doktorlarda zaman geçirdik.Ama Allah'tan çok korkulcak bir şey yokmuş Melisam azı ve köpek dişlerini aynı anda çıkarıyormuş ondan.Tabii sadece ateşlenmeyle kalmadık iştahsızlık ,uykusuzluk,huysuzluk ve bana yaptığı kaprisler.....Çoçukların bu dönemi anneleri çok yıpratıyor ve bir o kadar da üzüyor.Hele birde çalışan bir anneyseniz benim gibi şiş gözlerle leyla gibi işe gelip gidiyorsunuz.İş yerinde tedirgin aklınız evde çalışmaya çalışıyorsunuz.Cep telefonunuz çaldığında yüreğiniz ağzınıza geliyor 'eyvah kızımın durumu kötü ' diye.Sonra telefonda 'anne delll' diye ağlamaklı bir ses geliyor.Anne yüreği dayanmıyor ve hemen gözleriniz doluyor.Tabii kıza hiç bir şey belli etmeden hemen kendinizi toparlayıp anlatmaya başlıyorsunuz gelemeyeceğinizi,çalışdığınızı akşama geliceğinizi ve ona hediyeler alcağınızı vs.....
Bu duruma babannemizde dayanamayıp Melisa'ya telefonu kapattırıyor.
İşte böyle bir hafta geçirdim geçen hafta...
Ama bu hafta gayet iyiyiz dişlerimiz patladı sayılır iştahımızda düzelti ama yemek seçer olduk nedense zaten büyüklerimiz bir lafı varya çoçukların hastalandığına yanmam huy değişdiğine yanarım diye hakikaten öle....

31 Ekim 2007 Çarşamba

UYKUSUZ GECELER.....

Nihayet taşınma işim bitti yeni evime yerleşdim sayılır sadece ufak tefek eşyalarım kaldı yerleşdirilcek o kadar.Çok yorucu bir haftasonu geçirdim işe pestilim çıkmış bir halde geldim dün .Birde buaralar sağolsun Melisa beni geceleri uyutmuyor.Sürekli beni odasında yanında istiyor.Ben onun odasını 4 aylıkken ayırmışdım ve tek yatmaya alışkındı ama ne olduysa bu 3 haftadan beri geceleri sürekli uyanıyor beni yanında istiyor.Bir yandan annelik duygularım baskın çıkıyor kıyamıyorum nasıl olsa gündüz beni görmüyor gece yanında olayım bari diyorum ama ben çok uykusuz kalıyorum.Odasına gitmiyim biraz ağlar susar ve uyur diyorum ama ağlamasını kesmiyor ve başını karyolasına vurup anne gel diye bağırıyor.Annelik işte hemen gidiyorum nasıl izin veriyim ki o kadar ağlamasına.Büyüyünce uykumuzun düzene girceğini sanıyordum ama düzenimiz dahada bozuldu eskiden ne güzel uyuyordu .Melisayı nasıl tek başına bensiz uymaya alıştırabilirim.Önerilerinizi bekliyorum......

26 Ekim 2007 Cuma

YENİ BİR EV

Bu aralar evi toparlamaya telaşı içindeyim kısmetse bu haftasonu taşınıyorum yine oturduğum semtte yeni evim.O yüzden yeni bir şeyler yapamıyorum ama doğum gününde yaptıklarımın resmini aktaramamışdım.o yüzden iş yerinde fırsat buldukça onları sizinle paylaşıyorum.
Taşınmak ne kadar da yorucu bir iş Allah'ım.Daha 2,5 yıllık evliğim ama o kadar çok ıvırım zıvırım çıktıki anlatamam hiç birinede kıyamıyorum.Ama sonunda hepsini toparlayabildim.Kısmetse bu haftasonu taşınacağım yeni eve.Yani yorucu hafta beni bekliyor....

25 Ekim 2007 Perşembe

MİDYE ÇÖREK

Aslında tarifdeki görünümü böyle değil bizimkiler biraz açıldı ama tadı yerindeydi bence:D
Nedeni de hamuru dolapta bekletmemiz gerekiyordu.Biz aceleden dolapta bekletmedik ve hamur kendini yaydı.Bir daha ki yapışımda tarife harfi harfine uyulacak.Daha güzel görünüm ve lezzet elde etmek için.
,
Malzemeler:
2 adet yumurta sarısı
1 çay bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı yaş maya
1çay bardağı ılık su
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket margarin
Aldığı kadar un
Çörekotu veya susam

İç malzemesi
100 gram beyaz peynir

Yapılışı:

Yumurta sarısını,yoğurdu,mayayı,ılık suyu ve ayçiçek yağını maya eriyinceye kadar karıştıralım.Maya eriyince tuzu ve alabildiği kadar un katarak yoğuralım.Poğaça kıvamında olması gerekir hamurumuzun.Hamuru 4 eşit parçaya bölelim.Herbirini yufka büyüklüğünde açalım üzerine eritilmiş margarini sürelim ve ikinci yufkayı üzerine serip rulo yapalım.Diğer iki bezeyide aynı şekilde rulo yapıp buzdolabında margarin içinde donuncaya kadar bekletelim.Tabii ben bu işlemi yapmadığım için hamurlarım margarinin sayesinde yayıldı:(
Ruloları 3 parmak genişliğinde keselim bir tarafını elimizle büzüp kesilen tarafını üste getirelim ve merdaneyle yarım parmak kalınlığında inceltelim.Arasına peynir koyup kapatalım.Üstüne yumurta sarılarını ve susamları unutmayalım.
Afiyet olsun hepinize....

23 Ekim 2007 Salı

TERÖRÜ LANETLİYORUZ.

1 PAPAZ ÖLDÜ HRİSTYAN OLDULAR.1 HRANT ÖLDÜ ERMENİ OLDULAR.10 GÜNDE 30 ŞEHİT VERDİK HANGİSİ TÜRK OLDU.

HEPİMİZ TÜRKÜZ HEPİMİZ MEHMETCİĞİZ!!!!!!!
BÜTÜN MİLLET ŞEHİT OLUR, BU VATAN SONSUZA KADAR SAĞOLUR.......

22 Ekim 2007 Pazartesi

VEEE DOĞUM GÜNÜMÜZ


Doğum günümüze ilk gelenler arasında Pınar Hanım ve biricik oğlu Can geldi.Beni o kadar çok mutlu ettiler anlatamam.Burdan kendilerine bir kere daha teşekkür ediyorum ve gözlerinden öpüyorum.

Veee işte Can bebek..........




Kırk bir kere maşallah Allah onu nazarlardan korusun.Analı babalı büyüsün inşallah.

Can bebeğin daha kırkı çıkmadığı için evimizden ayrılırken yanına biraz şeker ve yumurta verdim.Şekeri tatlı dilli olsun diye yumurtayıda biran evvel yürüsün diye verdim.Daha başka şeylerde veriliyormuş galiba ama benim bildiğim sadece yumurta ve şekerdi.



Veeee doğum günü pastamız.....

Pasta yapma konusunda sizler kadar marifetli olmadığım için hazır pastayı tercih ettik.Pasta işini babamıza bırakmışdık.Tamamen babamızın fikri ve zevki.....

Menümüz;

Fincan Böreği

Midye Çörek

Yalancı Su böreği

Gökkuşağı Salatası

Damla çikolatalı kurabiye

Patates Püresi

Zeytinyağlı dolma

Kelebek kurabiye tabii ben kelebek şekli veremedim :(

Kısır

Kaşarlı ve salamlı kanepeler

Minik toplar....

Hepsinin tek tek resimleri ile birlikte tariflerini yarın verebileceğim.Malum işteyim:D

DOĞUM GÜNÜ HAZIRLIKLARI

Melisa'mın doğum günü ramazana denk geldiği için bayramdan sonra doğum günü yapıcağımı sizlerle paylaşmışdım.Sonunda ilk doğum günümüzü kutladık.Benim için baya yorucu ve aynı zamanda gurur verici oldu.Kızım sanki daha dün doğmuşdu bugün bir yaşında gerçektende annemi daha iyi anlıyorum biz ufakken her doğum günümüzde yada okulda katıldığımız aktivitelerde annemin bizi izlerken gözleri dolardı.Hiç anlam veremiyordum bunda üzülcek ne var derdim anneme hep.Annemde 'anne ol anlarsın 'derdi.Meğer onlar sevinç göz yaşlarıymış.Bende dün aynısını yaşadım kızımda....
Cumartesi işten çıkar çıkmaz başledım hazırlıklara....Buarada
Benim yanımda olan ve bana yardım eden anneme,kayınvalideme,eltime ve aile dostumuz olan canım Cisem'e çok teşekkürler.Onlarda en az benim kadar uğraşdılar.
Elimden geldiğince değişik tatlar yapmaya çalışdım.Ben onlarla uğraşırken anenanemiz ve babaannemiz evimizi süslediler.


Pastayı keseceğimiz ufak masayı bile süslemeyi ihmal etmediler..

Herşeyi tamamlayınca heyecanla yarını beklemeye koyulduk...

16 Ekim 2007 Salı

SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜYLE DOLU BİR BAYRAM

İlk önce neden bu kadar ara verdiğimi belirtiyim.Evdeki bilgisayarımda sorun var ve sorunun ne olduğunuda anlamış değiliz inşallah en kısa zamanda baktıracağım.Dolayısıyla bayram tatili boyunca nete giremedim o yüzden iş yerinde fırsat buldukça blog ziyaretleri yapıyorum.
Bayram benim için biraz buruk geçti çünkü bayramın 1. günü benim rahmetli babamın ölüm yıldönümüydü.Babamdan ayrılalı tam 6 yıl oldu.Baba özlemiyle geçen koca 6 yıl.Ne eşimi tanıyabildi nede kızımı görebildi.Gerçi ayrılık kelimesi biraz yanlış oldu çünkü ruhen babamın varlığını hep yanımda hissediyorum.Melisa'yı uzaktan gördüğüne ve sevdiğine inanıyorum.
En yakınını kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bildiğim için şehit yakınlarını çok iyi anlıyabiliyorum.Allah'tan rahmet ailelerinede başsağlığı diliyorum.
Ama hayat devam ediyor işte bir bayramı geride bırakdık bile.....
Bayram hazırlıklarına arife akşamı başladım.Ve son güne kaldığım için işin kolayına kaçtım biraz.Evdeki herkesin ve benimde çok sevdiğim tarifini sevgili Aybike'den aldığım yoğurt tatlısını yaptım.

Daha önceden yapıp resmini çektiğim için bir daha çekme gereği duymadın.


Tatlının yanına aldığım hazır yufkalardan muska böreği yaptım ve artan yufkalardanda tül böreği yaptım.


Resmi güzel çekemedim resim konusunda çok çalışmam gerekiyor galiba gündüz olduğu zaman resmi güneş ışığında güzel çekebiliyorum ama gece nedense istediğim gibi resim çekemiyorum.Diyorum ya biraz daha çalışmam gerekiyor.yaptığım muska böreklerini telaştan yağlamadan yapmışım o yüzden gelen misafirlere çıkarmadık ve biz yedik:D

Sevinç ve üzüntüyle dolu bir bayramı daha böylece geride bırakmış olduk.

5 Ekim 2007 Cuma

İYİKİ DOĞDUN MELEĞİM

Dün akşam Melisam babası ve babaannesiyle beraber beni işten almaya geldi.Melisa Hanım'ı biraz gezdirdik.Ramazan olduğu için doğum günü yapmadım ama bayramdan sonra ilk işim ona doğum günü partisi yapmak olcak.Melisam esnemeye başlıyınca hemen eve döndük aile arasında ufak bir kutlama yapmak için.
Evde kısa bir hazırlıktan sonra....

Meleğimin doğun gününü kutladık.

Melisa bir telaş içindeydi.Bir an önce pastayı mıncıklamak için sabırsızlanıyordu.Gerçi yemek için pastayı kesmeyi beklemedi.Kaşla göz arasın pastanın kenarından bir parça ağzına götürdü tam ben resim çekiceğim sırada.:DAma Melisa'nın mutluluğu gözlerinden okunuyordu.Onu öyle görünce benimde mutluluğum kat ve kat arttı.
Melisa uyduktan sonra değişik duygular hissettim.Evet çok mutluydum kızımın sağlıklı,huzurlu ve mutlu olmasından dolayı.Ama bir yandan da inanamıyordum.Daha dün doğmuşdu bu bir sene ne kadarda çabuk geçmişdi.Birara bebek kalmasını istedim sonra büyüyüp okumasını sonra gözlerim doldu garip ama doldu ben bile nedenini anlamadım.Yanıbaşımda melekler gibi uyuyan benim kızımdı ve ben dünyanın en şanslı annelerinden biriydim.
Allah'a binlerce şükürler olsun Melisa'yı bana verdiği için.

4 Ekim 2007 Perşembe

CANPAREM BİR YAŞINDA........


Doğum günün kutlu olsun
Al bu canım senin olsun
Sevginde , öfkende seninleyim
Tadım tuzum canım meleğim.
Allahım seni verdi.
Ölüm bile ayıramaz hiç.
Tanrı bana seni verdi
Aşkla dolu yüreğini
Bak bu sana sözüm olsun
al bu yürek senin olsun
Allahım duamdır.
Mutluluk senin olsun.....

Geçen sene bu vakitler hastenede yatışımı yaptırıyorduk.Öğleden sonrada saat 14:30 gibi yanıma getirdiler Melisamı.O an dünyanın en mutlu insanı ben olmuşdum.ağzım dilim tutulmuşdu.Sevincimi anlatacak kelime bulamıyordum.Tek yaptığım onu öpüp koklamak olmuşdu.
Daha dün gibi bütün yaşadıklarımı saniyesi saniyesi hatırlıyorum.Ama üstünden koca bir sene geçti.Meleğim tam bir yaşına girdi bugün.Hayatımın en güzel bir senesini geçirdim Melisayla.Uykusuz geçen bir sene :D
Bence her kadın anneliği tatmalı anlatmakla olmuyor annelik.
Bu duyguyu bana yaşattığın için sağol Melisacım ve tekrardan doğum günün kutlu olsun benim kıymetlim.
Bu arada söymeden geçemicem yukarıda yazmış olduğum şiir şarkı sözünün biraz değiştirilmiş halidir.

2 Ekim 2007 Salı

İFTAR YEMEĞİNE DEVAM

İftar yemekleri güzel oluyo hoşuma en çokta iftardan sonra oturulup içilen çay eşliğinde edilen uzun uzun sohbetler...
Cumartesi gecesi o uzun sohbetten sonra açıkçası sabah erken kalkıp tekrar bişeyler hazırlamak biraz zor geldi.Ama kısa zamanda kendimi toparlayarak koyuldum işlere.......Melisamı da alarak ilk önce pazara gittik malzemeler almaya.Tabii Melisa bu pazarda rahat durur mu hiç.Arabasından kalkıp kucağıma geldi oda yetmiyormuş gibi arabayı tutmak istedi bütün bir pazarı boyunca Melisa kucağımda arabayı ittire ittire geldik.Arabanın içinde de meyve ve sebzelerimiz vardı.:D

İtiraf ediyorum cumartesi günü çorbayı biraz fazla yapmışdım ki pazarada kalsın diye.......


soframız ve menümüz


Menüdekiler;
Çorba

Fırında köfte

Pilav

Zeytinyağlı pırasa

Sebze salatası

Çıtır milföyler

yoğurt tatlısı





Yine ölçü veremicem çünkü köfteleri yeticeği gibi ayarlıyıp tamamen göz kararı yaptım.Köftenin sırrı yoğurmasındaymış.Oyüzden yoğurabildiğim kadar yoğurdum ve evde ne kadar baharat varsa aklıma hangileri geldiyse hepsini kattım içine ve bolca yoğurdum.



ve biber salçası kullandım.

Hepsi o kadar.......

Zeytinyağlı pırasa ama malesef havuç koymayı unutmuşum.Yaparken bir taraftan düşünüyordum aslında bişeyi eksik mi diye ama farkettiğimde çok geçti.Pırasayı çok az yaptım çünkü eşim sevmez.Sofrada pırasanın pek hayranı olmadığı için az yapıldı.




sebzelerden doğrayabilirsiniz.En son yağlayıp limanluyosunuz ve afiyetle yigiyorsunuz.Hemde tam bir vitamin deposu.

İlk önce lahana ve pırasaları çigden ince ince kesip tuzla öldürüyosunuz.Tıpkı soğanlara yaptığımız gibi.Dahasonra içine sırasıyla havuç rendeleyebilirsiniz,taze soğan.maydonoz,turp aklınıza gelen



İçlerine sosis koyup çeşitli şekiller verdim ama çoğu şeklini değiştirip çıktı fırından.Ama çıtır çıtır çerez niyetine yendi....


Yoğun istek üzerine tekrardan yapılan yoğurt tatlısı.....


Bir haftasonu daha böyle geçti şenşakrak kahkahalarla birlikte.......

1 Ekim 2007 Pazartesi

AKRABALARLA İLK İFTAR

En sonunda iftara misafir alabildim.Ramazanın başından beri
bir türlü fırsat bulamamışdım.Nihayet bu geçdiğimiz haftasonu 2 gün üstüste
misafirlerimi çağırdım.Gerçi misafirde değiller ya nese...



Cumartesi günü eşimin akrabaların vardı.Pazar günü de ablamlar
ve bir aile dostumuz vardı
.


Benim için baya bir yorucu oldu.Malesef cumartesi günü
çalışanlardan olduğuma işim daha da zorlaşdı.Cumartesi işten gelir gelmez
mutfağa girişdim.Allahtan kayınvalidem vardı sağolsun yardımlarını
esirgemedi.Lafı fazla uzatmadan hemen resimlere geçmek
istiyorum.



İşte cumartesi gününe ait iftar soframız....




Hangisini koyacağıma karar veremediğim için iki farklı açıdan
çekilmiş iki resmine koydum.İnanırmısınız resimleri çekerken baya bir panik
oldum şöyle mi yapsam yoksa böylemi yapsam diye nede olsa benim için ilk
denemelerden biriydi.


Menüyü sırasıyla sayalım;

Düğün çorbası

Fırında bezelyeli tavuk

Pilav

Mücver

Etimekli Gökkuşağı salatası

Yalancı su böreği

Kırde
Yoğurt tatlısı


Ben yine acemiliğimi belli ettim ve çorbanın resmini
çekemedim.Tabaklara koyunca çekerim diye düşünmüşdüm ama ezan okununca onuda
telaştan unuttum.Ama söz veriyorum en kısa zamanda yapıp eklicem.Buarada ben
bayılıyorum bu çorbaya gerçektende çok lezzetli oluyor.

Resmini güzel çekemediklerimin arasında olan fırında bezelyeli
tavuk.



Evet itiraf ediyorum tavukla pilav (pilavında resmini çekmeği unuttum:( )kayınvalidemin eseriydi.Ben nedense bir
türlü pilavın kıvamını tutturamıyorum.Bu yüzdende kimsenin iştahına engel
olmamak için kayınvalidemden rica ettim.Sağolsun seve seve yaptı.

Yine çok sevdiklerimin arasında olan mücver...


Ben mücveri hep göz kararı yapmışımdır.İlginçdir bir kere ölçü ile
yapmaya kalktım inanın bu kadar lezzetli olmamışdı.

Kabakları rendeleyip içine ; yumurta ,un,yağ,taze soğan ,maydonoz ve
sevdiğiniz baharatları ekleyip sıvı bir homojen karışım elde ediyorsuz.Bunları
bir kaşık yardımıyla alıp teflon tavada kızartıyorsunuz.

Mücveri illa kabakla değilde patates ve ıspanaklada yapmanızı tavsiye ederim
ben denemişdim.

Veee işteee en çok beğenilen ve ilgi gören etimekli gökkuşağı
salatası...


Tarifini akşammenüsünden aldım.Elif ve Nükhet kardeşlere sevgiler ve aynı zamanda teşekkürler.

Artık klasikleşmiş olan yalancı su böreği kime sorsam herkes farklı bir
şekilde yapıyo nedense bu yalancı su böreğinin bir kaç tarifi var
herhalde...



Ama bu sefer böreklerin içi kabarmadı nedenini anlamadım.Bu tarifin aynısını bir kere daha yapmışdım o zaman böle olmamışdı.Herhalde aceleye geldi biraz bu sefer.



Malzemeler;

Yufka

Yumurta

Sıvı yağ

Peynir

Yoğurt

Soda

Yapılışı:

Tek yufkayı düz bir yere yufka açar gibi yayıyoruz.Üstüne sadece sıvı yağ sürüyoruz ve üstünü bir yufka daha seriyoruz ve bunları sigara böreği gibi kesip bol bir şekilde sarıp suda bekletiyoruz.Buarada içlerine yumurta,peynir ,yağ ve yoğurtu karıştırıp koyuyoruz.Tepsiyi yağlatıktan sonra yufkayı olduğu gibi seiyoruz be sardığımız sigara böreklerini sıralı bir şekilde diziyoruz.Ve içlerine koyduğumuz harcı dizdiğimiz sigara böreklerinin üstünede döküyoruz ve onun üstenede bir şişe soda döküp üstüne son kalan yufkayla kapatıp.Üstünede yumurta sürüp fırına veriyoruz.



Vee annemin ve kayınvalidemin meşhur börekleri kırde bizim oraların meşhur böreğidir.
Kırdenin tarifini size daha sonra versem çümkü nasıl anlatıcağımı bilemedim.En iyisi yaparken remini çekip resimle size anlatmek ne dersiniz.


En son olarakta tarifini türklokumu -Aybike'den aldığım yoğurt tatlısı ev halkı tarafından çok beğenildiği için pazar gününkü misafirlere aynısından tekrar yapıldı.

Ben bu tatlının tadını revaniye benzettim.İlk yaptığım bişeyin ailem tarafından beğenilip tekrar istenmesi benimde çok hoşuma gitti doğrusu tekrardan teşekkürler Aybike....

19 Eylül 2007 Çarşamba

FESHANE....

Geçen sene hamile olduğum için gidememişdim ama bu sene kızımla beraber gittik ve çok eğlendik.Herhalde en çok eğlenen Melisa ile ben olmuşumdur.Sdantları baştan aşağıya gezdik.Bir sürü takılar aldım kendime ve Melisa'ya bi kaç bişeyler aldım.Görseniz harika takılar var insan hepsine sahip olmak istiyor onları görünce......
Sdantları gezdikten sonra Melisa ile beraber Luna Park'ın içine bir girdik kii çıkamadık....
İlk işimiz altlı karıcalara binmek oldu ilk önce ön taraftaki hareket eden ata binmişdi melisa ama korkunca hemen arkaya geçiverdik.



Trenle tıngır tıngır gezindik koca bir alanda gezdiriyor ve iki tur atıyor.Melisanın en çok tren hoşuna gitti gördüğü herkese bye bey yaptı.
veeeeeeeee en son olarak uçan arabalara bindik.......

Melisa'nın biraz içi kıdıklandı kendi biraz sıktı ama bi kaç turtan sonra alışdı.Ama oradan ayrılırken hala parmağıyla arabaları işaret ediyordu.Bir anne için çoçuğunu mutlu görmek kadar güzel bir şey yok ve onunla mutluluğu paylaşmak kadar...

Bende özlemişim lunaparkı Melisa ile beraber çoçukluğumu tekrardan yaşıyorum...

17 Eylül 2007 Pazartesi

İKEA'DA İFTAR







Hastasonları mümkün oldukça melisa
ile dışarı çıkmaya çalışıyorum onunla


vakit geçirmeye ve oyunlar


oynamaya çalışıyorum.Cumartesi günü iftarımızı bebaanemiz,


dedemizle ve yengemiz ile beraber ikea da yaptık


Dışarda yemek yiyeceğimiz zamanlar çok seçiçi olmak zorunda kalıyorum eeee artık herşeyi ile beni örnek alan bir kızım var haliyle Melisa'nın yemek yiyebileceği şeyleri seçiyoruz.


Ama gerçektende Ikea 'yı tavsiye ederim yemekleri çok lezzetli ve fiyat açısındanda gayet makul biyer.









Oyun sepetinin içine girmek Melisa'yı çok şaşırttı
bikaç dakika kıpırtamadan ölece durdu gelen
geçenlerin bakışlarının altında.......














KAYISILI YAŞ PASTA



Pastanın resmini koydum ama açıkcası pek de hoşuma gitmedi nedense yazıyı falan pek beceremedim sankiii.


Cumartesi akşamı kayınvalidemlerin evlenme yıldönümüydü.Cumartesi işten gelince ilk işim pastayı yapmak oldu.Evde de güneşte kurutulmuş olan kuru kayısılar vardı.Onlarıda değerlendirmek gerekiyordu.Hazır aldığım pandispanyayı şeytali suyu ile bir güzel ıslattım.Krema olarakta yine işin kolayına kaçtım ve krem şanti kullandım.Ama zamanım kısıtlıydı.Ve aralarına kuru kayısları ince ince dograyıp koydum.Kalan kayısılarla da pastanın etrafını süsledim.




Üzerlerinede çikolata rendeleyip reçelden aldığım vişne taneleri ile süslemeye çalışdım.Tadı umuduğumdanda güzel ve lezzetliydi buzdolabında durdukça daha da güzelleşiyor.
Veee böylece kayınvalıdemlerin 28. yıldönümünü kutlamış olduk.
Darısı bizlerin başınaaaa :D

13 Eylül 2007 Perşembe

İŞTE BENİM BİTANECİK MELİSAM....


İşte size ilk yazımda bahsettiğim yaşam sebebim.....
Ne kadar yorgunda olsamda, ne kadar uykusuz olsamda yada ne kadar sinirli olsamda onun bana bir gülüşü yetiyor ve hiç bir şeyim kalmıyor.
Melisam burda bana kızgın bir şekilde hıııı yapıyor makinayı vermediğim için.
Dikkat ettiyseniz Melisa'yı manzaraya karşı çevirmedim çünkü arkada balık tutanları gördükçe bağırıyor.Canlı canlı balıkları alıp (hiç korkusuzca) ağzına götürmek istiyor.Bende izin vermeyince başlıyor ağlamaya.O yüzden bende Melisa'yı ağlatmamak için balıkları göstermemeye çalışdım elimden geldiğince..
Hele birde sokakta kedi yada köpek görmesin onlarıda kucağına alıp mıncıklamak oynamak istiyor.Sanırım bu huyuda babasına çekmiş.Çünkü babamızda hayvanları çok sever.
---------
Melisam şuan 11 ay 9 günlük tam 21 gün sonra bir yaşına gircek.
kilomuz : 7750 gr
boyumuz : 71cm
doktorumuz Melisa'ya göre normal olduğunu söylüyor çünkü Melisa çok hareketli bir çoçuk.
Melisa 6 aya kadar anne sütü emdi.O 5 aylıkken ben işe başladım ve ben işe başladığım ilk ay Melisa memeyi bıraktı.Ondan sonra bebelac mamalarına başladık Melisa bebelac mamalarını baya sevdii.Ayına göre olanlardan çeşit çeşit yedi.Ama 6 ayını tam doldurunca herşeyden azar azar verdim.Damak tadı gelişsin diye..
Şuan artık herşeyi yiyebiliyor.Gün içinde düzenli olarak alması gereken bir takım besinleri var bunları mutlaka yedirmeye çalışıyoz.Yumurta,yoğurt,peynir ve süt gibi.....
Melisadan daha çokkk bahsedicem sizlere ama şimdilik bu kadar..

ACEMİ KEKİ






Dün akşam işten eve gittiğimde ablamların bize annemi almaya diye geleceğini öğrendim(annem 5 günden beri bendeydi).eeee o saatten sonra çayın yanına ne yapılır kii tabiikii hazır kek unuyla yapılmış kek:D evet kabul ediyorum biraz tembel işi ama insanın zor anlarında da bir numaralı kurtarıcısı oluveriyor kekler........

Resminide tam çekemediğim için ve blog dünyasındada yeni olduğum için acemi keki diyorum.Aslında keki kek kalıbında yaptığınızda hem kolay oluyor uğraştırmıyor hemde görünümü de daha iyi oluyor.Ama ben Melisam rahat tutup yesin diye böyle minik kalıplara döktüm.Tam Melisa Hanımın avcuna göre oldular.

Tarifi yazıp yazmayacağımdan tam emin olamadığım için kısaca özet geçiyorum.(kekunuyla olduğu için)

3 yumurta ile bir buçuk bardak toz şekeri iyice çırpıp içine sırasıyla ;

yarım bardaktan biraz fazla süt

150 gr margarin

3,5 bardak kadar da kekunu koyup çırpıyosunuz.

Ben fındıklı kekunu kullandığım için içine fındık attım.

Melisamda bir güzel mıncıklayarak yedi:D


12 Eylül 2007 Çarşamba

HAYIRLI RAMAZANLAR......


İşte Onbir Ayın Sultanı geldi nihayet...
Ramazan'ın herkese sağlık,sıhhat,afiyet,bereket ve huzur getirmesini diliyorum.
Umarım bu ayı güzel güzel yemekler yaparak ve bol bol misafir ağırlayarak geçiririz.
Tabii sevdiklerimiz ile birlikte........

3 Eylül 2007 Pazartesi

YAŞAM SEBEBİM

Herkesi hayata bağlayan bir takım nedenler vardır.Benim en büyük nedenim biricik kızım MELİSA.Melisam şuan 11 aylık.4/10/2006 çarşamba günü 2,570 kg ve 46 cm olarak aramıza katıldı.Görseniz ufacık minyatür gibi birşeydi.Nezaman büyüyecek derdim hep ama bir ay sonra kızım bir yaşına gircek.
Gerçekten de dünyadaki en güzel duygu annelik ben 24 yaşında anne oldum ama keşke daha erken bir yaşta anne olsaydım bu duyguyu daha erken yaşayabilmek için.
Darısı genç anne adaylarının başına özelliklede Pınar Hanım'ın başına http://klubem.blogspot.com/........
Beni bu blog dünyasıyla tanışdıran çok sevdiğim dünya tatlısı bir insandır Pınar Hanım....